43 / 78
43
1989 yılında Ankara’da doğan Ezgi Ergün, Kabataş Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra İTÜ’de
çevre mühendisliği okuyup ABD’de Buffalo Üniversitesi’nde çevre üzerine eğitimine de-
vam etmiş. Türkiye’ye döndükten sonra bir süre Ankara ve Silopi’de çalışan Ergün, ardın-
dan TANAP projesi için Tekfen’e katılmış. Şirketteki birinci yılını bir ay önce dolduran Ezgi
Ergün, Star Rafinerisi’nde 19 kişilik bir ekibe liderlik ediyor.
B
urada saha ve dokümantasyon işle-
rinden sorumluyum. Şantiyedeki iki
mühendis kadından biriyim. 19 kişilik bir
ekibim var. En temel görevlerimizden biri
günlük ve aylık bazda atık yönetimi yap-
mak. Günlük olarak daha çok evsel atıklar
çıkıyor. Aylık bazda ise yanmazlık sağlayan
izolasyon malzemeleri ile camyünü ve boya
gibi atıkların kurallara uygun bir şekilde ber-
taraf edilmesi gerekiyor. Ayrıca bolca kay-
nak ve taş motoru atıklarımız çıkıyor; demir
hurdalar çıkıyor. Bunlar arasında hurdaların
ekonomik bir değeri var. Piyasa araştırma-
sı yapıp ona göre bir rapor hazırlıyoruz. En
yüksek fiyatı verene satıyoruz. Boyalar ise
kimyasal atık olarak geçiyor. Yağ ve boya
gibi malzemelerin bertaraf edilmesi sıkı ku-
rallara tabi. Örneğin kazara toprağa yağ ak-
tıysa bu toprağın mutlaka bertaraf edilmesi
gerekiyor.
DAHAAZ TÜKETMENIN YOLU
EĞITIMDENGEÇIYOR
Atıkları azaltmak için bir çalışmamız var.
Örneğin ambar şartlarını iyileştirdiğiniz za-
man boyadaki bozulma ve dolayısıyla atık
miktarı azalıyor. Eğitimlerle kaynakçıların
elektrot atığı azaltılabiliyor. Elektrik ve su
tüketimi ile ilgili olarak da zaman zaman ko-
nuşmalar yapıyoruz. Etiketler hazırlayarak
her yere asıyoruz. Bilgilendirici broşürlerle
mesaj veriyoruz.
Kendi sorumluluğumdaki konularda ilk baş-
ladığım noktadan şu ana kadar atık miktarın-
da ciddi azalmalar oldu. Atık azaldıkça ma-
liyet de düşüyor. Toplam neticeye baktığım
zaman doğru yolda olduğumuzu düşünü-
yorum. Atıkların yönetilmesi konusunda in-
sanları bire bir iş başındayken uyarmak daha
etkili oluyor. Bu nedenle sahada tanık oldu-
ğumuz durumlarla ilgili konuşmaları hemen
yapıyoruz. Şantiyede 3.200 kişi çalışıyor.
Sahanın temiz tutulmasını 19 kişi ile sağlı-
yoruz. Müdürlerimiz sağ olsunlar, cumartesi
günleri genel bir temizlik seferberliği koydu-
lar. Biz de gerekli yönlendirmeleri yapıyoruz.
Mesela kaynak atıklarının toplanıp bir kenara
yığılması yerine, herkesin kendi atığını doğ-
ru yere götürmesini istiyoruz. Bazen sigara
izmaritini yere atan arkadaşlar oluyor. Biz de
insanları doğru davranmaya teşvik etmek
için, kendi ekibimizle izmariti atan insanların
gözü önünde yerden elle topluyoruz. Böyle
kesinlikle daha caydırıcı oluyor.
MANTIKLI BIR ŞEY ANLATTIĞINIZDA
DINLIYORLAR
Tekfen’de ilk senem. Kolay pes eden biri de-
ğilim. Birçok zorlukla karşılaşıyoruz. Bazen
şantiyede bir kadın olmanın zorlukları olu-
yor. Ama, “Yeter artık, uğraşamayacağım!”
noktasına hiç gelmedim. İşin içinden çıka-
madığım ve yetkili bir güç gereken zaman-
larda çekinmeden başvurabildiğim yöneti-
cilerimin olması benim için büyük bir şans.
Bazen çevre bilincine hiç sahip olmayan
insanlarla karşılaşabiliyoruz. Yaptığımız işi
anlatmakta zorlanıyoruz. Mesela, “Ezgi Ha-
nım, tuvalet taşıyor! Musluk kırılmış!” gibi
konularda aranıyorum. Pazar günü tuvalet
tıkandı diye 9 tane telefon geldi. Neredeyse
tuvaleti açmaya ben gidecektim.
Ama diğer taraftan yaptığımız işi fark edip
sahiplenen de bir o kadar insan var. Mesela
çay molasında çayını içiyor, elindeki bar-
dakla su sebilinden su içiyor. Atık olmasın
diye ekstra bardak almıyor. Sahada çok
fazla konteyner var. Bazen bir telefon geli-
yor, “Ezgi Hanım, konteynerin yerini değiş-
tirdim. Buraya şu atık kutularından lazım,”
diye. Böyle şeyleri artık kendileri benden
talep ediyorlar. Burada mantıklı bir şey an-
lattığınızda insanı dinliyorlar.
İş sadece atıkla bitmiyor. Sahada çok farklı
durumlarla karşılaşabiliyorsunuz. Fabrika-
larda standart prosedürler vardır. Proje-
lerde ise şartlar değişebiliyor. Sahadaki
şartlara göre yöntem üretmek, bazen farklı
çözümler sunmak gerekebiliyor. Örneğin
kaynak atıkları için ben bir çözüm buldum.
Daha önce hiçbir taşeron bu konuda bir
sistem oturtamamış. Yeni bir sistem geliş-
tirdim. Çevre konusunda herkesi bilinçlen-
direbilmeyi isterdim. Bu konuda, daha fazla
etki yaratabilecek bir noktada olmayı arzu
ederdim.
ÇEVRE KONUSUNDA HERKESİ
BİLİNÇLENDİREBİLMEYİ
İSTERDİM
EZGİ ERGÜN
Çevre Mühendisi