![Show Menu](styles/mobile-menu.png)
![Page Background](./../common/page-substrates/page0037.jpg)
37
oluyor. Bazen biz de katılıyoruz. O hafta olup
biten olumlu ve olumsuz şeyleri konuşuyo-
ruz. Arkadaşlara, “Buraya sağ salim başladık.
Amaç, işi verilen sürede bitirip hepinizi evle-
rinize sağ salim göndermektir. Emniyet ted-
birlerini bizim için değil, kendin için al, ailen
için al,” diyoruz. Sahada gezerken arkadaşla-
ra uyarılarımız oluyor. Rafineri projeleri çok
tehlikeli işler sınıfındadır. Sahadaki kurallara
uymayan arkadaşlarımıza, “Bu şekilde çalış-
man uygun değil. Kaza geçirebilirsin,” diyo-
ruz. Bazen yaptırımlarımız da oluyor.
BU IŞINNASIL YAPILDIĞINI
TEKFEN’DE ÖĞRENDIK
Şantiye, benim yapıma uygun bir yer. Ba-
zen düşünüyorum, bir fabrikada ya da masa
başı bir işte çalıştığımı. Sonra, “Yapamaz-
dım” diyorum. Çünkü şantiyede insan ken-
dini özgür hissediyor. İlk başladığım Samir
projesinde epey şantiye tozu yuttum. Ali
Bey (Şanlı) vardı, proje müdürümüz. Rah-
metli İsa Bey (Kestem) vardı, toprağı bol ol-
sun, şantiye şefimiz. Onların emekleri çok-
tur. Ali Bey’in hep söylediği heyecan bize
de geçti. Bu işin nasıl yapıldığını Tekfen’de
öğrendik. “Tekfen geldiyse işi bitirir. Bitir-
meden gitmez” algısı vardır. Dünyadaki ana
firmaların çoğunun güvenini kazanmıştır.
Projelerin biri bitip biri başlıyor. Bu da gü-
venin en güzel göstergesidir.
Tekfen’de devam etmek ve yukarıya doğru
gitmek istiyoruz. Bizi üst noktalara ulaştı-
racak şey, kendimizi sürekli yenilemek ve
geliştirmek olacaktır. Sürekli öğrenmeye
çalışıyoruz. Sanal ortamda iyi dokümanlar
bularak kendi bilgilerimizi geliştirmeye ça-
lışıyoruz. Elbette ki gelişim adına Tekfen’in
de yapacağı şeyler olabilir. Örneğin, çalışan
memnuniyeti anketindeki yorumlardan bir
tanesi, Tekfen bünyesinde kendi çalışanımı-
zı yetiştirmeye yönelik mesleki bir okul ku-
rulmasıydı. Gerçekten de yeteneğine göre
eleman yetiştirmek ve eğitim alan herkesin
bilgilerini bir veritabanında toplamak gü-
zel olabilir. Projelerde Tekfen’in yetiştirdiği
elemanları kullanmak kaliteyi de yükseltir.
Şantiyelerde eğitim veriyoruz ama böyle bir
okul olsa o kültürü temelden vermiş oluruz.
Ben de insan kaynaklarında psikolog bulun-
durulmasını önermiştim. Sahada 400-500
kişiyle uğraşıyorum. Bazen yaptıkları şeyler
bizi hayretler içerisinde bırakıyor. Düşünü-
yorum, bunu neden yapıyor? Benim veya
başkasının sözünü dinlememek... Bunu ma-
rifet mi sayıyor, bilmiyorum. Hatayı ısrarla
ve alışkanlık haline getirmiş birine en so-
nunda çıkış verip, “Eline sağlık!” diyoruz.
Ama önemli olan göndermeden o bireyi
kazanabilmek. Sonuçta ekmek parası.