Değerli Ortaklarımız,

 

2023 yılına, hepimizi derin bir üzüntü içinde bırakan Kahramanmaraş Depremleri ve Kurucu ve Onursal Başkanımız Ali Nihat Gökyiğit’in kaybıyla başladık. Ömrünü uluslararası barışa, dostluğa ve doğaya adamış örnek bir kişi, özellikle de “Yaprak Dede” lakabıyla kitlelere mal olmuş bir şahsiyet olan Sayın Gökyiğit’in, merhum ortakları Feyyaz Berker ve Necati Akçağlılar ile birlikte bizlere bıraktığı değerleri en iyi şekilde yaşatmak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da en temel önceliğimiz olacak.

Dünya ekonomisi açısından 2023 yılının ana teması, Covid-19 pandemisi sonrasında başvurulan parasal genişlemenin yol açtığı yüksek enflasyon sorununu çözmek oldu. Bu amaca yönelik olarak başta FED olmak üzere gelişmiş ülkelerin merkez bankaları art arda ve ciddi oranlarda faiz artışları yaptı. Ancak bu da küresel bir resesyon endişesinin ortaya çıkmasına ve küresel büyüme hızının yavaşlamasına yol açtı. Bu endişenin gölgesinde girilen 2023 yılı, Avro bölgesi dışında büyüme performanslarının beklentileri aşmasıyla görece yumuşak bir geçişe sahne oldu.

Türkiye’de ise Mayıs ayındaki genel seçimlerden sonra, ana hedefi enflasyonu düşürmek olan bir istikrar programı uygulamaya konuldu. Bu kapsamda, hem üretimdeki büyümenin ötesinde ve neredeyse kontrolsüz şekilde büyüyen iç talebi makul seviyelere çekmek hem de fiyatlar üzerinde maliyet baskısı yaratan faktörleri kontrol altına almak üzere önlemler devreye sokuldu. Bu önlemler çerçevesinde, para ve maliye politikası araçları etkin şekilde kullanıldı. Yılın ilk döneminde düşme eğilimindeki enflasyon, artan maliyetlerle birlikte yeniden yükselişe geçti. Yıllık enflasyon %64,77 olurken, ekonomi %4,5 büyüdü.

Tekfen olarak ana iş kollarımız olan mühendislik ve taahhüt hizmetleri ile tarımsal sanayi faaliyetlerimizin her ikisi de uluslararası pazar koşullarından ve jeopolitik türbülanslardan yoğun şekilde etkilenen sektörlerde yer alıyor. Uluslararası taahhüt sektöründe pandemi ile başlayan ve onu takip eden ekonomik daralma ile artan zorluklar, yoğun olarak iş yaptığımız coğrafyalarda patlak veren karışıklıklar ve gerilimlerle farklı bir boyut kazandı. Öte yandan ekonomik zorluklar ve volatil piyasa koşulları tarımsal sanayi alanındaki faaliyetlerimizi de olumsuz etkilemeye devam etti.

Değerli Ortaklarımız,

Bu şartlarda 2023 yılındaki temel önceliğimiz, yurt dışında ve yurt içinde son derece değişken olan ekonomik ve Pazar şartlarına uyum sağlayacak adımları hızlı ve doğru bir şekilde atmak kadar, yapımızı risklere daha dayanıklı kılacak, tüm faaliyet alanlarımızı ortak bir sinerji etrafında birleştirecek sürdürülebilir bir iş modeli geliştirmek oldu. Bu amaçla izleyeceğimiz yol haritasını belirlemek üzere oluşturduğumuz beş yıllık strateji planımızı Haziran ayında uygulamaya başladık. Stratejimizi, “büyümek için küçülmeye” ve gücümüzü daha rasyonel alanlarda kullanmaya odakladık. İş alanlarımızı çeşitlendirmek ve yeni fırsat alanlarını değerlendirmek üzere yeni oluşumlara alan açmak bizim için önemli. Bu alanların başında ise yeşil enerji geliyor.

Tekfen’in gübre üretimi ve yenilenebilir enerji kaslarını bünyesinde bulunduran bir Grup olmasından hareketle, yeşil hidrojen ve yeşil amonyağı öncelikli yatırım alanlarımız olarak belirledik. Bu yatırımlarla, henüz Türkiye’de örneği olmayan bir modele öncülük ederek, yenilenebilir kaynaklardan yeşil gübreye giden değer zincirini oluşturmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda, Toros Tarım’a ait lokasyonlardan birinde, yeşil hidrojenden yeşil amonyak üretimi yapacak bir tesis yatırımı için fizibilite çalışmalarına başladık. Kurguladığımız iş modelini küresel ölçekte ele almak amacıyla, Kasım ayı başında bu alandaki uluslararası oyunculara söz konusu yatırım planımızı anlatan bir doküman ilettik.

Planımızın işlerlik kazanmasıyla, Türkiye’nin en fazla amonyak kullanan şirketi olarak, yeşil amonyağa geçişle “net sıfır” hedefimize bir adım daha yaklaşmış olacağız. Bütünsel olarak baktığımızda, tarımsal sanayi ve yenilenebilir enerji alanlarımız arasında değerli bir sinerji yaratan yeşil amonyak konusunu, Taahhüt Grubumuz açısından da yeni bir fırsat alanı olarak görüyoruz. Bir EPC müteahhidi olarak sahip olduğumuz bilgi birikimini ve deneyimlerimizi, yeşil dönüşüm ile daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz. Bu bakış açısıyla, Tarımsal Sanayi Grubumuzun yeşil dönüşümü ile edineceğimiz yeni kaslarımızın Mühendislik ve Taahhüt Grubu’nun dönüşümü için de kaldıraç etkisi yaratacağına inanıyoruz. Böylece Grubun tüm faaliyet alanlarını ortak bir paydada buluşturarak, kolektif ve yüksek bir değer yaratmayı planlıyoruz.

Sürdürülebilirlik ve bununla ilişkili olarak yeşil dönüşüm konularının hiç olmadığı kadar önem kazandığı, iş modellerinin köklü değişimlere uğradığı bir dönemden geçiyoruz. Kurucularımızın, “Sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik ilkelerini, iş hayatımızın ve girişimlerimizin hep ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz!” sözlerinden de anlaşılacağı gibi sürdürülebilirlik, uzun zamandır Tekfen’in genlerinde olan bir kavram. Onların doğa ve çevre ile uyumlu hareket etme, kârlılık kadar sosyal ve çevresel etki açısından da örnek bir şirket olma önceliğinden ve bu konudaki başarılı girişimlerinden ilham alarak, düşük karbon ekonomisine geçişi ve yeşil ekonomiyi destekleyen sürdürülebilir iş modelleri geliştirmeyi, yeni yatırım hamlelerimiz için de en uygun alan olarak görüyoruz.

2010’lu yıllarda başrolde olan “dijitalleşme odaklı iş modelleri”, 2020’li yıllarda yerini “sürdürülebilir iş modellerine” bıraktı. Sektörlerin tamamında, finansal ve operasyonel konular kadar artık çevresel ve toplumsal etkiler de şirketlerin devamlılığı açısından önem taşıyor. Bu bağlamda, sürdürülebilirlik odaklı iş modellerine geçiş, önümüzdeki dönemde tüm sektörler için hem aşılması güç zorlukları hem de önemli büyüme fırsatlarını barındırıyor.

Tekfen’i de bu gerçeğin dışında tutamayız. Tarımsal Sanayi Grubumuz için sınırda karbon düzenlemesi, yeşil mutabakat ve yeşil amonyak gibi konular önemli birer kilometre taşı olacak. Öte yandan Taahhüt Grubumuzun ağırlıklı olarak faaliyet gösterdiği petrol ve gaz sektörlerinde karbonsuzlaşma yönünde yaşanan dönüşüm, Grubumuzun sürdürülebilir yeni iş modelleri geliştirmesini kaçınılmaz kılıyor. Tüm iş kollarımızı pozitif anlamda etkileyeceğine inandığımız yenilenebilir enerji için geliştirdiğimiz iş modelinin, Tekfen’in sürdürülebilir başarısı için önemli bir çıkış noktası olduğuna inanıyoruz.

Yeni odak alanlarımız paralelinde, 2023 yılında organizasyonel olarak da Grubumuzun vazgeçilmez değerlerini, 67 yıllık deneyimlerini ve yeni stratejilerimizin gerekliliklerini örtüştürecek şekilde bir yeniden yapılanmaya gittik. Tarımsal Sanayi Grubu, Taahhüt Grubu ve Yatırımlar olarak yönettiğimiz üç faaliyet alanımıza dördüncü olarak, dönüşüm için bir lokomotif olmasını hedeflediğimiz Tekfen Yenilenebilir Enerji şirketimizi ekledik. İzlediğimiz programın en önemli noktasını, mevcut yetkinliklerimizi yeni hedefler doğrultusunda geliştirmek ve var olan yapıyı destekleyecek yeni fonksiyonlar eklemek oluşturuyor. Farklı iş kollarında faaliyet gösterseler de, şirketlerimizin ortak bir hedef doğrultusunda daha sıkı bir iş birliği ve sinerji içerisinde hareket edebildiği bir yapı inşa ediyoruz.

Uluslararası ölçekte birçok farklı sektörde faaliyet gösteren, bu nedenle de ülkeler arası ilişkiler, emtia fiyatları, döviz kurları, enflasyon, insan kaynağı savaşları ve teknoloji başta olmak üzere ekonomik, siyasi ve teknolojik gelişmelerden doğrudan etkilenen bir Grup olarak, tüm iş kollarında sürdürülebilir kârlı büyümeyi iş planımızın en öncelikli konusu olarak ele alıyoruz.

Bu yönde, Tarımsal Sanayi Grubumuzun ihracat odaklı büyüme stratejisi devam ederken, Taahhüt Grubumuzun yenilenebilir enerji, yeşil hidrojen ve yeşil amonyak gibi alanlarda küresel ölçekli yatırım projelerinde yer alması için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Yatırım Grubumuzun ana şirketi olan Tekfen Ventures da, uluslararası ölçekte yatırım yaptığı teknoloji şirketleri yoluyla bu tablodaki yerini alıyor. Tekfen Ventures’ın inovatif teknolojiler geliştiren portföy şirketleri ile Grubumuz bünyesindeki şirketler arasında sağlanan sinerji, Tekfen’in gelecek planları ile örtüştüğü noktalarda bize ciddi bir know-how aktarımı sağlıyor. Örneğin, havadaki azotu bitkinin kullanabileceği hale getirerek topraktaki azotun su ile kaybını azaltan, böylece yüzey suyunun korunmasını sağlayan Pivot Bio şirketi, geliştirdiği teknoloji ile bize yeni ufuklar sunuyor. Yine Tekfen Ventures portföyünde iş birliği içinde olduğumuz Phospholutions şirketi de, fosforlu gübrelerin verimliliğini artırırken çevresel etkilerini azaltıyor.

Stratejik planımızın önemli bir yönünü de, karbon nötr hedeflerimizi Grup genelinde yaygınlaştırma hedefi oluşturuyor. Öncelikli olarak Tarımsal Sanayi Grubu’nda başlattığımız yeşil dönüşüm süreci, 2030 yılında Kapsam 1 ve Kapsam 2 için net sıfır hedefini taşıyan detaylı bir yol haritası içeriyor. Yalın dönüşüm ve dijital dönüşümle başlattığımız ve sürdürülebilirlik alanları ile desteklediğimiz bu yol haritasına daha sonra enerji verimliliği, proses emisyonlarının azaltılması gibi konuların yanı sıra müşteri deneyimini de dahil ettik. Toros Tarım’ı bir gübre markası olmaktan çıkarıp “bölgesel çözüm ortağı” konumuna getirme stratejisini desteklemek adına, sektörde öncü bir girişim olarak Sürdürülebilirlik Akademisi’ni kurduk. Bu yöndeki çalışmalarımızla, Toros Tarım çalışanlarının ortak bir dil konuşmasını sağlamayı, farkındalıklarını artırmayı, yetkinlik ve becerilerini geliştirmeyi hedefliyoruz. Projenin ikinci fazında ise projeye bayi ve çiftçiler de dahil edilerek kapsamı genişletilecek. Toros Tarım ile başlattığımız yeşil dönüşüm çalışmalarımızı, 2024 yılında tüm Grubu kapsayacak şekilde genişleterek 2030 yılı hedeflerimize ulaşmayı hedefliyoruz.

Sürdürülebilir kârlı büyümenin diğer önemli sacayaklarından biri olarak, 2023 yılında mevcut iş modellerimizi gözden geçirdik. Kârlılık noktasında beklediğimiz seviyede olmayan şirketlerimiz bünyesinde, organizasyonel ve operasyonel konuları kapsayan köklü değişim ve yeniden yapılandırma projeleri başlattık. Özellikle Taahhüt Grubu altında Derince ve Ceyhan’daki üretim tesislerini birleştirmek suretiyle, endüstriyel üretim kaslarımızı daha da geliştirecek bir planı uygulamaya koyduk. Böylece, kendi alanında güçlü referanslara ve yetkinliklere sahip olan Tekfen İmalat şirketimiz, enerji sektörünün modüler deniz ve kara ürün taleplerine tek noktadan çözüm sunabilen bir kuruluş haline geldi. Ayrıca yeni yapılanma kapsamında satın alma ve mali yönetim gibi ortak fonksiyonlar merkezileştirilerek hem verimlilik hem tasarruf sağlandı.

Tarımsal sanayi ve terminalcilik faaliyetlerimiz için, global ve yerel rekabette bizi öne taşıması maksadıyla önemli bir yatırım planı açıkladık. Yeni girişim ve yatırımlarımızın finansmanında kullanılmak üzere, asli işlerimizde kullanmadığımız Grubumuza ait önemli gayrimenkulleri kısmi bölünmeler yoluyla ileride büyüme finansmanında kullanabilmek üzere GYO şirketlerinde konsolide ettik. Daha küçük bir dizi gayrimenkul ise, güncel rayiç değerlerinin üzerinde olmak üzere satıldı ve satılmaya devam edilecek. Atıl değerlerimizi daha iyi bir gelecek inşa etmek için aktif hale getirdiğimiz bu süreçte, bütün önemli platformlarda da söylediğimiz gibi dışa açık olmaya, hatta bu konuda proaktif bir yol izlemeye karar verdik. Bu amaçla, stratejik planımız çerçevesinde stratejik ortaklık ve iş birliği imkân ve araçlarının belirlenmesi amacıyla Dome Group Financial Advisers şirketi ile bir danışmanlık sözleşmesi imzaladık. Amacımız, bu çalışmaların ilk meyvelerini en geç 2024 sonu gibi görmek.

Tüm bu gelişmeler ışığında, 2023 yılında Tekfen’de tüm paydaşlarımızın önemsediği yeni bir döneme girdik. Belirlediğimiz rotada, büyüme ve dönüşümü odağına alan bir yolculuğa başladık. Kurulduğu günden bu yana faaliyet gösterdiği alanlara öncülük etmiş ve bugüne kadar birçok önemli dönüşüm projesini başarıyla hayata geçirmiş bir Grup olarak, düşük karbon ekonomisine geçişte de üstümüze düşeni yapmayı, böylece Türkiye ekonomisine önemli yatırımlar kazandırmayı, faaliyet gösterdiğimiz bölgelerde yeni istihdam olanakları oluşturmayı, yeni teknolojiler ve iş modelleriyle bulunduğumuz sektörlere öncülük etmeyi, sürdürülebilir ve kârlı bir yapı oluşturarak tüm paydaşlarımıza değer yaratmayı amaçlıyoruz.

Geçmişten gelen birçok zorluğun olumsuz etkisini finansal olarak da hissettiğimiz bir yılı geride bırakırken, yeni stratejik yaklaşımımız, bizi heyecanlandıran yeni hedeflerimiz, yüksek motivasyon ve enerjimizle 2024 yılına umutla bakıyoruz.

Saygılarımla,

Hakan Göral
Grup Şirketler Başkanı