![Show Menu](styles/mobile-menu.png)
![Page Background](./../common/page-substrates/page0053.jpg)
53
genişliğindeki Deniz Gölü’ne
ulaştık. Buradan 3937 metre
yükseklikteki Kaçkar’ın en
yüksek zirvesi göründü. Heye-
canımız biraz daha arttı. Yavaş
yavaş gün aydınlanmaya başla-
mıştı, arkamızdaki Yusufeli
Vadisi’ni ise sis kaplamıştı. İna-
nılmaz bir manzara içindeydik.
Fotoğraf çektikten sonra tek-
rar tırmanışa başladık. Şansı-
mıza hava oldukça güneşliydi.
Gölün üzerindeki ilk geçidi aş-
tıktan sonra gerçek zirvenin
tam altına ulaştık. Önde Bekir,
arkada Barış önderliğinde asıl
tırmanışa başladık. Eğim yak-
laşık yüzde 70 civarında ve ze-
min “çarşak” denilen tamamen
bozuk kayalıklardan oluşmak-
ta. Bu da tırmanışı oldukça
zorlaştırmakta. 3500 metre-
den sonra oksijen azlığı kendi-
ni iyice hissettirmeye başladı.
Neredeyse 10 adımda bir so-
luklanıyoruz. Öndeki grup ya-
vaş yavaş ilerliyor. Biz de zirve-
ye çıkma heyacanıyla onları
takip ediyoruz.
Yamacın ortalarında, balkon
denilen ve geçilmesi en zor olan kısma ulaştık. Bu-
rada bazı arkadaşlarımız oldukça zorlandı, nihaye-
tinde iki kişi tırmanışı bıraktı. Balkonu geçince kısa
bir mola vedik. Biraz dinlendikten sonra durmaksı-
zın tırmanmaya başladık. Artık zirvede dalgalanan
bayrağı görebiliyoruz. Öndeki grup zirveye çoktan
ulaşmıştı. Bekir en önde, ben de hemen arkasında
zirveye ulaştık. Gözyaşları içinde şanlı bayrağımızı
öptüm. En büyük hayallerimden birini gerçekleştir-
miştim.
Geri dönerek diğer arkadaşlarıma moral verdim. İki
kişi eksiğiyle grup zirveye ulaşmıştı. Herkes çok se-
vinçli ve gururluydu. Telefonlara sarıldık, fotoğraf-
lar çektik. Kısa bir mola ile kumanyamızı yiyerek
yola koyulduk, ama bu kez iniş yönünde. İniş, çıkış-
tan iki kat daha zor ve tehlikeli. Tam bu arada gök
aniden patladı ve çok sert bir rüzgârla üzerimize
kar yağmaya başladı. Dikkatlice ama hızlıca alçalı-
yoruz. Tam balkon geçişine gelmiştik ki rüzgâr iyice
hızlandı, neredeyse uçuracak. Sağ salim burayı da
geçtikten sonra Deniz Gölü’ne indik. Yine kısa bir
mola vererek dinlendik. Bu arada hava tekrar aç-
mıştı, ıslak giysilerimiz neredeyse kurumuştu.
Kampımıza saat 16.30 gibi döndük. Toplamda 9 sa-
atte 10 kilometre yol kat ederek, 1000 metre tırma-
nıp 1000 metre inmiştik. Akşam yemeğimizi yedik-
ten sonra çadırlara yerleşmişken hava tekrar bozdu.
Şimşekler, yıldırımlar eşliğinde uyumak ne müm-
kün! Zar zor sabahı ettik. Yine süpriz bir şekilde
güneşle uyandık.
4. GÜN
Eşyalarımızı toplayıp katırlara
yükledikten sonra Olgunlar
köyüne inişe başladık. Aracı-
mız köyde bizi bekliyordu. İki
saatlik rahat bir yürüyüşle köye
ulaştık. Yolda ise zirve için
kampa yürüyen başka gruplar-
la karşılaştık. Olgunlar köyün-
de bir arkadaşımız, rehber Ba-
rış ile birlikte trans Kaçkar
yaparak Kavron Yaylası’na yü-
rüdü. Ben de yürümek niyetin-
deydim ancak iniş sırasında iki
ayak başparmağımın da tırnağı
çürümüştü ve ağrı yapıyordu,
cesaret edemedim.
Olgunlar köyünde aracımıza
binerek Yusufeli - İspir - Ovit
Dağı yoluyla Rize üzerinden
Çamlıhemşin Ayder Yaylası’na
yola çıktık. İspir’de kuru fasul-
ye ziyafeti çektikten sonra Ovit
Dağı’na tırmandık; devamında
ise İkizdere, Ardeşen ve
Çamlıhemşin’i geçerek Ayder’e
ulaştık. Konaklayacağımız Na-
tura Lodge otelinde diğer arka-
daşlarımızla buluştuk. Akşam
yemeğinden sonra tulum eşli-
ğinde bolca horon teperek günü tamamladık. Bu
arada zirve sertifikamızı da aldık.
5. GÜN
Sabah kahvaltısından sonra İstanbul’a dönmek
üzere yola çıktık. Yol üzerinde Fındıklı taş konakla-
rını gezdik, dere kenarındaki alabalık tesislerinde
balık yedik. Sürmene bıçakçısından hatıra hediyele-
rimizi de alarak Trabzon Havaalanı’na vardık. Son-
raki gezilerde buluşmak üzere arkadaşlarımızla ve-
dalaşarak Kaçkar gezimizi tamamladık.
Kaçkarlar ve Rize yaylaları mutlaka görülmesi gere-
ken yerler. Ciddi sağlık problemleri olmayan, biraz
kondisyonu olan, doğada bulunmayı ve yürümeyi
seven herkes bu geziyi yapabilir. Tabii ki yayla evle-
rinde aynı odada birden fazla kişi ile beraber konak-
lamayı, çadırlarda gecelemeyi, bolca yağmurda ıs-
lanmayı ve çamurlanmayı, bol bol terlemeyi peşinen
kabul etmek gerekiyor. Birkaç gün banyo yapama-
mayı da göze almalısınız.
Beş günlük bu gezi sonunda epeyce yorulmuş, biraz
kilo kaybetmiş olsanız da bolca oksijen almış ve
inanılmaz doğa güzellikleri görmüş olarak evinize
döneceksiniz. Yapmanız gereken tek şey, iyi bir tur
eşliğinde gidiş dönüş biletini almak.
NOT: Geziyi düzenleyen Ayakizleri Grubu lideri Hüse-
yin Şişman’a, Tamzara Tur rehberleri Bekir, Cevdet ve
Barış’a, kaptanımız Kemal’e çok teşekkür ediyorum.
Beş günlük bu
gezi sonunda
epeyce
yorulmuş,
biraz kilo
kaybetmiş
olsanız da
bolca oksijen
almış ve
inanılmaz
doğa
güzellikleri
görmüş
olarak evinize
döneceksiniz.